“Satlık Dayre”

Başlık, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Türkçesi’ni tanımlamaktadır. Bu tanım, MEB Teftiş Kurulu Başkanı Atıf Ala‘nın sosyal medyayı kıkırdatan, “Çatlasanızda patlasanızda ülkemiz her alanda başarılı olduğu gibi sporda da başarılı olacaktır.” cümlesindeki yazım yanlışlarıyla ilgili değildir. Hatayı nihayet bir “de” “da” yazımı yanlışıdır, kim yapmıyor diye azımsamıyoruz tabi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın keşke sadece imlası bozuk olsa! “Yanlış fikrin doğru imlası olmaz!” der geçeriz. Ama bozuk fikirlerini bile doğru anlatamayanlar, anlatımlarını bozuyorsa; eleştiriye de hazır olacaklar!

Amacımız Türkçe dersi vermek değil; sorun, MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’nün “2020-2021 Eğitim ve Öğretim Yılı Çalışma Takvimine İlişkin Açıklamalar” konulu 15.08.2020 tarihli yazısı. Tam bir skandaldı. Yazıyı okuyan eğitim ilgililerini şaşkına çevirdi. Yıllardır eğitimin dershanelere teslim edilmesinden, kamucu eğitimin bitirilmesinden ve buna bağlı olarak eğitim alanındaki eşitsizlikten muzdarip ilgililer, okuduklarına inanamadılar. İnanamadıkları okudukları şuydu:

Bakalım siz ne anlayacaksınız?

Siz ne anladınız bilmem, ama resmi özel tüm eğitim kurumlarının 8, 12. sınıflar ile ortaöğretim mezunları için destekleme ve yetiştirme kursları açabileceğini anlayan sendikalar, eğitim yazarları şaşkınlık içindeydiler ve tepki gösterdiler.

35 yıllık Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni, bu bir sayfalık yazı üzerinde o yanlış fikri doğru anlamak için tam 24 saat çalıştı. Meslektaşlarıyla tartıştı, tanıdığı Türkçe öğretmenlerine sordu, bildiği özel öğretim kurs kurucularının yorumlarını aldı, erişebildiği özel okul kurucularının, devlet okulu yöneticilerinin görüşlerini dinledi; bunlarla da yetinmedi bakanlığınızın bir bürokratından görüş istedi. Onlar da onun anladığından farklı anlamamışlardı. Bu nedenle “Yıllardır bakanlık eliyle sürdürülen kamu okullarının özel sektöre devri tamamlandı!” dedi.

15 Ağustos 2020 tarihli söz konusu yazı, iki gün sonra bir düzeltme yazısıyla revize edildi. Bu yazıyı mevzuat bilmediği kadar Türkçe de bilmez, kim bilir hangi şube müdürünün ‘hamili kart yakini’ liyakatsız bir memur yazdı, diyelim; yazdığını tekrar kendisi okuyup altına “olur” makamı Ziya Selçuk’un imzasını da o attıysa, eğitim bakanı ve bunca bürokratın orada işi ne?

Yeri gelmişken şunu da söyleyelim ki bakanlığın eğitimi özelleştirme mesaisinde gizli saklı bir yan yok. Kendi önlerine koydukları özelleştirme hedefi her yıl güncellenerek artırılıyor. 2020 hedefini henüz bilmemekle birlikte MEB İdari Faaliyet Raporu’na göre, özel ilkokul oranı 2018’de yüzde 5.47 iken, 2019 hedefi yüzde 6; özel ortaokul oranı yüzde 6.20 iken, 2019 hedefi yüzde 7 oldu.

Yani 2003’te özel okulların resmi okullara oranı yüzde 2 iken, 2019’a gelindiğinde bu oran yüzde 25’e yükseldi. 2002-2003 eğitim ve öğretim yılında özel okullarda kayıtlı öğrencilerin toplam öğrenci sayısına oranı yüzde 1 iken, geçen 18 yıl içinde 8 kattan fazla arttı.

Eğitimde eşitsizliği derinleştirme hedefini önüne koyan eğitim bakanlığı başka hangi ülkede vardır acaba?

Yani “Satlık Bakanlık”

““Satlık Dayre”” için 2 yorum

  1. Bakanlığı asla satmazlar, daha yapılacak çok iş var. Bu tablolarda açık liseye, açık ortaokula gidenler yok. Onlar Kur’an kurslarına gönderiliyor. Hangi kurum eliyle demeyeceğim, herkesçe malum. Ayrıca, planlanan takvime uygun olarak BAKANLIĞA tarikatların yerleşmesi gerekiyor. Hani okullarda etkinlik yapmalarına izin verildi ya o başlangıctı. Daha çooook çalışacaklar çok, biz uyudukça da rahat çalışma ortamı bulacaklar.

  2. Sac ayağı çoktan yıkıldı.Eğitim,sağlık,adalet.Üçlü sac ayağı gibiler.Biri yoksa diğerlerinin de varlığı tehlikededir.Önem sırasına bile koyamayız.Hepsi önemli çünkü.Ve hepsi bitmiş durumda.Örgütlü toplum da değiliz.Bu sorunlar ancak örgütlü mücadeleyle çözülür.Nasıl olacak bilmiyorum.Insanlar kendi kendine de bilinclenmiyor ki.Okumuyor,kendini donatmıyor.Sosyal medyayı kötüye kullanıyor.Ve bizler de bunlara tanık oluyoruz .Üzülüyoruz.Bir yolu olmalı.Ama ne? Cümleler ve sorunlar çorap söküğü gibi geliyor.Hangisini yazsam diyorum.En iyisi herkese bol edebiyatlı günler dilemek.

Ahmet Aldoğan için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir