KAPİTALİZMİN ‘DAHİ’ ÇOCUKLARI

Çoğu üniliseye dönüştürülen üniversitelerimizin adayları olan değerli gençler, rekabetçi ve yarışmacı bir eğitim sisteminin salgın kısıtlamalarıyla birleşen psikolojik zorluklarıyla mücadele ederek kendiniz ve ülkeniz için iyi bir gelecek tasavvuruyla yoğun bir hazırlık sürecinden sonra, iki gündür TYT ve AYT’yle sınanıyorsunuz. Sınavlarla ilgili yorumlarınızdaki yaratıcılığa henüz hiçbir eğitim yazarı/uzmanı erişemedi. Geçmişte merkezi sınavların algoritmik ve örgütlü kopya rezaletini yaşamış ülkemizin sınav odaklı sistemine, genç yönetmen Nattawut Poonpiriya’nın Kötü Dahi’de kadraja aldığı Tayland eğitim sistemi üzerinden bakmak ister misiniz? Göreceğiniz kapitalizm virüsünün eğitime bulaşmış halinin bir parodisidir.

Okumaya devam et “KAPİTALİZMİN ‘DAHİ’ ÇOCUKLARI”

EŞİTSİZLİKLERİN EŞİTLİĞİ

26-27 Haziran 2021, 2 600 000 üniversite adayının geleceklerine atacakları adımın önemli bir tarihi. Yarışa kimileri okulsuz, kimileri kurs, özel okul ve derslerle hazırlandılar. Salgın döneminde eşitsizliklerin arttığı bir süreçte ülkemizde iktidarın kamusal görev alanından çıkarıp attığı eğitim, piyasanın kucağında onun insafına terk edildi. Bu nedenle ekonomik göstergelerle eğitim göstergeleri arasında şaşmaz bir paralellik bulunuyor. “Gini katsayısı” açısından baktığımızda bu paralelliği çok net görebiliyoruz. Eğitim göstergelerimiz, toplumumuzun yaşadığı ekonomik eşitsizliğin bir aynası gibi: Ekonomide eşitsizlik eşittir eğitimde eşitsizlik!

Okumaya devam et “EŞİTSİZLİKLERİN EŞİTLİĞİ”

Bir Haziran Öyküsü

 Güneşte gölgesini,
 Rüzgârda yaprağının sesini
 Satamayınca kesti ağacı kökünden kapital…
 Ve İstanbul, isyanbuldu böylece
 Sekiz haziran önce.
  
 Sekiz haziran önce,
 Benim ıssız ve mağrur ülkem,
 Kıyameti kopardı bir dal cumhuriyet için…
 Öyle güzel oldu ki sinirlenince 
 Otuz gün, otuz gece.
  
 Otuz gün, otuz gece 
 Bulaştı cesaret bir virüs gibi herkese,
 Duran adama, kırmızılı kadına, bir de meydana…
 Polise kitap okuyan gence,
 Üstü başı gaz içinde.
  
 Üstü başı gaz içinde,
 Mehmet, Zeynep, Ethem, Ali İsmail.  
 Düşlerinin düştüğü yerden hâlâ duman yükselir…
 Bir duman ki yükseldikçe
 Uzadı gitti geleceğe.
  
 Uzadı gitti geleceğe,
 Karanlığın içinden delip geçerken,
 İçli bir ezgi gibi söylendi Doksanıncı Yıl Marşı…
 Abdullah, Ahmet ve halkça 
 Işıklar sönüp yandıkça.
  
 Işıklar sönüp yandıkça,
 Yayıldı aydınlıkla karanlığın kavgası, 
 Bütün parklar yaz okulu, ama Berkin yine yoktu…
 Sustu rüzgâr ve susunca
 Kuşlar kondu ağaca.
  
 Kuşlar kondu ağaca,
 Dallar uzadı önce uyanır gibi uykudan
 Sonra bütün yapraklar yeşile boyadı kendini…
 Ve ağaç verdi herkese
 Güneşte gölgesini. 

Yabancı Dil Öğretimi – Yabancı Dilde Eğitim

Çağımızda yabancı dil öğretimi neden gereklidir, ama yabancı dilde/dille eğitim neden mümkün değildir? Bu dil yazımızın konusu, şu günlerde üniversite hazırlık çalışmalarının son düzeltmelerini yapma telaşı içindeki üniversite adaylarını yakından ilgilendiriyor.

Okumaya devam et “Yabancı Dil Öğretimi – Yabancı Dilde Eğitim”

“Anadil”de Eğitim ve “Anadili” Eğitimi

Bugün ortaokul son sınıf öğrencilerimiz lise eğitimleri için merkezi sınava girdiler; üç hafta sonra da lise son sınıf öğrencileriyle mezunlar, okuyacakları üniversiteleri belirleyecekleri YKS’ye girecekler. Hem bu merkezi sınavlar nedeniyle hem de küresel salgının, eğitimin okullara dönüşü engelleme gücünü yitirmeye başladığına inancımızın yükseldiği bugünlerde eğitimin temel araçlarından biri olan “eğitim dili”nin ‘siyasi hassasiyet’ içinde de olsa bir kere daha konuşulmaya başlandığına tanık oluyoruz.

Okumaya devam et ““Anadil”de Eğitim ve “Anadili” Eğitimi”