Göğü tanıyamadım, yok ki,
Sahipsiz zamanlarla doldurmuşlar,
Ama ordan iner o eski
Ölümsüz sevdaların zamanı kar”
Etiket: Covid-19
Virüsün Mutasyonu
Resmi adı Sars-Cov-2 olan, ve COVID-19 hastalığına yol açan Korona virüsü, dünyayı “sars”maya devam ediyor.
Bilim insanlarının açıklamalarına göre bulaşısı havada asılı kalan partiküllerin başkası tarafından solunması; öksürme/hapşırma sonucu saçılan tükürük/mukus damlalarının, başka bir kişinin gözü, burnu veya ağzından girmesi ya da temas yoluyla ve insandan insana gerçekleşen virüsün yayılma eğilimi sürüyor.
Dünyanın diğer ülkelerinde aynı yapısal bulaşı özelliklerini koruyan virüsün, alınan tedbirlere bakılırsa, ülkemizde köklü bir mutasyona uğradığı anlaşılıyor.

Mutasyonun daha çok virüsün bulaşı özelliklerinde meydana geldiği görülüyor. Virüs, enfekte edeceği insanı seçerken tercihlerini kişilerin ve mekânın farklı özelliklerine göre yapıyor.
Mutasyonu çalışan-emekli hassasiyeti kazanarak ve çalışana bulaşmayıp emekliye musallat olarak başlayan Korona virüsü, geçirdiği değişim sürecinde bu hassasiyetini daha da artırıyor.
Şu aşamada virüs, AVM’lerde alışveriş yapma yeterliği olan yetişkinlere değil, bu yeterliğe sahip olmayan öğrencilere bulaşıyor.
Otel gibi turistik mekânlarda değil, okullarda aktif hâle geliyor.
Plajlarda bulaşı kaabiliyetini kaybediyor, ama okul bahçelerinde hükmünü sürdürüyor.
Düğünlerde, asker uğurlamalarında virüsten çıt yok, okul servislerinde coşuyor.
Eğlence yerlerinden kaçıp dersliklere sığınıyor.
Merkezi sınavların kalabalığında sesi çıkmıyor, okulların seyreltilmiş eğitiminde bile öğrencinin canına okuyor.
Özel okullarda bulaşı etkisini kaybediyor, devlet okullarında bu etkiyi tekrar kazanıyor.
Yüz yüze kurslarda hiçbir öğrenciye sataşma potansiyeli taşımıyor, yüz yüze derslerde çocuklarımızın başına musallat oluyor

Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’na danışarak 2020-2021 Eğitim Öğretim dönemini rekabet, sınav, kurs ve özel okul odaklı yüz yüze eğitimle başlatıyor. Devlet okullarında çocuğu olan velilerimiz darılmasın…
Her işin başı sağlık!
Salgınlardan geriye sımsıkı sarılanlar kalır
Soru dolu çocuğum,
oynamak bilmek yaşında…
Sağım solum sobe ve önüm arkam.
Nasıl atar bir çınar, nasıl yaprağını dalından?
Neden okul çantamdan abecem düşer dağılır?
Çizgisiz defterimde karalamalar kalır!
Kanı deli bir gencim,
yaşamak ‘aşk’mak çağında…
Yüreğimle düşünür, yanıtlayamam.
Nasıl kanar bir nehir, nasıl böyle durmadan?
Neden bütün dağlarım deldiğim yerden yıkılır?
Tarihe benden geri yanıtsız sorular kalır!
Gelin teli kadınım,
‘kör’eneklerinizin kırdığı anda…
Hayatı üretirim, kuvvetim bundan.
Nasıl yanar bir insan, nasıl kendi ahından?
Neden namus belası benim başımda salınır?
Benden bana kanayan derin yaralar kalır!
Söğüt dalı emeğim,
iplerin iyice inceldiği zamanda…
Üstüm başım toz içinde yonga ve can.
Nasıl yaparım yaşamı bir virüs yangınından?
Neden kavgayla gücüm, dertle bilincim sınanır?
Salgınlardan geriye sımsıkı sarılanlar kalır!
Homeschool ve Unschooling
COVID-19‘un ülkemizde en güçlü aptallaştırma etkisini eğitim yönetiminde gösterdiği görülüyor. Malumunuz, eylüle yaklaştığımız şu günlerde Alpay‘ın “Eylülde gel, eylülde okul yoluna.” diye çağırdığı öğrencilerimizin okul yolunu tutup tutmayacakları hâlâ belirsiz. Eğitimin tüm paydaşları, acaba anlaşılır ve anlamlı bir şeyler söyler mi beklentisiyle eğitim “gören”imizin değil, “bakan”ımızın ağzına bakıyor. Bakanımız maşallah her konuyu “çalışıyor”, her olası duruma uygun “senaryo yazıyor” ve her senaryonun “simülasyonunu yapıyor”; ama simülasyondan reele bir türlü geçemiyor!
Okumaya devam et “Homeschool ve Unschooling”Salgının Sınıfsallığı ve Sürü Bağışıklığı
1 Haziran’dan itibaren kimi muhaliflerin sözleri kadar kara, kimi iktidar beyanı kadar ak maskelerimizi, kimimiz çenemize indirip kimimiz kulağımızdan sarkıtıp, kimimiz göze bağlayıp kimimiz cebe atarak, hatta yeni modayla ele ve kola takarak “normalleşme” sürecine girmiş olduk!
Okumaya devam et “Salgının Sınıfsallığı ve Sürü Bağışıklığı”(A)norm(al)
Ben etimolojinin yalancısıyım, Latince “norma” gönye demekmiş, marangoz gönyesi; tabi “normalis” de gönyeli, ölçüye uygun oluyormuş. Buradan gelen Fransızca “norm” kural, “normale” yani “normal” de kurala uygun demek oluyormuş. Madem öyle Yunanca olumsuzluk önekiyle kuraldışı anlamına gelen “anormal”i ve İngilizce dışı, harici, ötesi anlamına gelen “para” ile birleşince doğa yasalarına uymayan anlamındaki “paranormal”i de ekleyelim.
Okumaya devam et “(A)norm(al)”