Dil Yarışı

Ulusal diller, imparatorlukların dağılıp ulus devletlerin kurulmasında, ulusal kültürün korunmasında ve geleceğe aktarılmasında önemli rol oynamış; ulusların eğitim, bilim, sanat ve edebiyatlarını inşa etmekle kalmamış, bu yolda yarattıkları bilinçle ulusal bağımsızlıklarını güçlendirmiştir. Ancak ulusal diller, yapma değil, doğal dillerdir; her doğal dil, doğası gereği biriciktir ve bu biriciklik, onların şu ya da bu yönleriyle yarıştırılmalarının önündeki en büyük engeldir.

Okumaya devam et “Dil Yarışı”

“Meçhul Öğrenci Anıtı”

Ölü Ozanlar Derneği/Dead Poets Society

Eğitim odaklı sinema filmleri içinde, belki de üzerine en çok konuşulanlardan, üzerine en çok yazılanlardan biridir Ölü Ozanlar Derneği. Çünkü edebiyattan şiire, felsefeden eğitime, kişisel varoluştan akademik başarıya uzanan… didiklenecek birçok boyutu var 42. BAFTA ‘En İyi Film Ödül’lü Dead Poets Society’nin. O nedenle açımızı genişletmek, algımızı açık kılmak zorundayız.

Okumaya devam et ““Meçhul Öğrenci Anıtı””

Bir Sosyal Laboratuvar Olarak Okul

DIE WELLE/DALGA

1967’de California’da Cubberly Lisesinde Tarih Öğretmeni Ron Jones, öğrencilerine 2. Dünya Savaşı’yla ilgili bazı bilgileri aktardıktan sonra ekledi: “Çoğu Alman, 12 milyon insanın öldürüldüğünden haberdar değildi!” Öğrenciler bunun nasıl mümkün olabildiğini sorduklarında, öğretmenlerinden tatmin edici bir yanıt alamadılar ve öğretmen “yaparak yaşayarak öğrenme” yaklaşımıyla okulu laboratuvar olarak kullanıp bir sosyal deney yaptı.

Okumaya devam et “Bir Sosyal Laboratuvar Olarak Okul”

İki Annenin Eğitim Mücadelesi

Boyun Eğmeyeceğim / Won’t Back Down

Anneler Günü’nde biri öğretmen iki annenin, çocuklarının nitelikli eğitimi için yüksek bir bürokrat duvarını aşma ve eğitimin çürümesi kronikleşmiş içsel mekanizmalarıyla giriştikleri soluk soluğa bir mücadeleye tanık olmak isterseniz, Daniel Barnz’ın Won’t Back Down (Boyun Eğmeyeceğim) tam size göre. Dünyanın hiçbir yerinde annelerin hakkı ödenmez, Amerika hariç değil!

Okumaya devam et “İki Annenin Eğitim Mücadelesi”

Kırk Dokuz Yıl Önce Bugün…

Ölüm yıl dönümünde anneme bir Hıdırellez anması

Kırk dokuz yıl önce bugün
bir yanımızda hüzün vardı,
kapkalın bir hüzün;
bir yanımızda düğün vardı,
ipince bir düğün!

Hüzün üç dalı kırdı, henüz çiçeklenmemiş;
Düğün türküyü sustu, dudaktan dökülmemiş!

Kırk dokuz yıl önce bugün
bir yanımızda yaşam vardı,
yeşillenen bir yaşam;
bu yanımızda akşam vardı,
sabahı geç bir akşam!

Yaşam kapımızda asılı, üç söğüt dalı,
Akşam olmak bilmeyen, aşılmaz Sahra çölü!

Kırk dokuz yıl önce bugün
bir yanımızda Hızır vardı,
ab-ı hayat içmiş Hızır;
bir yanımızda İlyas vardı,
denizlerden geçmiş İlyas!

Hızır ölümsüzlüğe ermiş, Gılgamış gibi,
İlyas’la buluşunca erir zaman kış gibi!

Kırk dokuz yıl önce bugün
bir yanımızda ateş vardı,
henüz sönmemişti ateş;
bir yanımızda kor vardı,
daha yanmamıştı kor!

Ateş hüznü yakardı, Hıdırellez ateşiydi,
Kor bize ondan kaldı, ateşin kardeşiydi!

Kırk dokuz yıl önce bugün,
Yani daha dün…