Dershaneciler Âleminin Kralları ve Soytarıları

Cumhuriyet Devrimi’nin ulusal, bilimsel, eşitlikçi ve çağdaş bir duyarlıkla 1924’te çıkardığı Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun sağladığı eğitimin birliği esasından, karşı devrimci iktidarlar tarafından yapılan özelleştirmelerle bugün rekabetçi, yarışmacı ve yabancılaştırcı bir eğitime gelmiş bulunuyoruz. Selim Belenoğlu, Dershaneciler Âlemi‘nde bu son noktanın komedisini yazdı; şimdi sıra trajedisini yazmakta!

Okumaya devam etDershaneciler Âleminin Kralları ve Soytarıları

Fıstıkçı Şahap Eğitimi

“Ana muhalefet partisi lideri ve muhalif” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 19 Ekim Pazartesi günü İbn Haldun Üniversitesi Külliyesi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada hem “Bunu iddialı söylüyorum, bugün Batı’nın üniversitelerinde bizim ulaştığımız bu kemiyete onlar ulaşamadılar. Bunun yanında hele hele orta öğretimde hiç mi hiç ulaşamadılar. Biz bunları aştık.” dedi hem de  “Samimi bir muhasebe ile geçtiğimiz 18 yılda her alanda tarihi eserlere ve hizmetlere imza attığımızı ama eğitim ve öğretimde, kültürde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum.” dedi.

Ardışık iki önerme arasındaki çelişkiyi bir yana bırakıp cümlenin “eğitim öğretim” kısmına yakın plan çekim yapalım mı?

Okumaya devam et “Fıstıkçı Şahap Eğitimi”

Eğitimin Süpermen’i Özel Okullar mı?

Dünyada değilse de ülkemizde pandemiden en çok zararı çocuklarımızın eğitimi gördü, görüyor. Ekonominin, turizm sektörünün üstüne titrenilen bu süreçte eğitim politikalarındaki ciddiyetsizlik ne yazık ki devam ediyor. Veliyi özel öğretimin kucağına iten eğitim yönetimi, nitelikli eğitime erişimde eşitsizliği “telafi edilemeyecek” denli derinleştiriyor. Peki, özel okul çare mi? Gelin sorunun yanıtını Davis Guggenheim’in belgesel filmi Waiting for Superman’ı (Süpermen’i Beklerken) izlerken bir kere daha düşünelim!

Süpermeni Beklerken / Waiting for Superman

Bir Durum Saptaması

“Dört kurabiyem olsaydı ve ben ikisini yeseydim, yüzde kaçını yemiş olurdum?” Amerikalı siyahi ortaokul öğrencisi düşünüyor, soruyu kafasında gezdiriyor. Tavana bakıyor, parmaklarından yardım alıyor. Bunun için içler dışlar çarpımı yapmak gerektiğini söylüyor. İşlemi, içten seslendirerek dıştan yapmaya çalışıyor ve bir süre sonra yanıtlıyor: “Tam olarak %50’sini yemiş olursun.” Yüzünde gurur ve mutlu bir gülümseme…

Okumaya devam et “Eğitimin Süpermen’i Özel Okullar mı?”

Virüsün Mutasyonu

Resmi adı Sars-Cov-2 olan, ve COVID-19 hastalığına yol açan Korona virüsü, dünyayı “sars”maya devam ediyor.
Bilim insanlarının açıklamalarına göre bulaşısı havada asılı kalan partiküllerin başkası tarafından solunması; öksürme/hapşırma sonucu saçılan tükürük/mukus damlalarının, başka bir kişinin gözü, burnu veya ağzından girmesi ya da temas yoluyla ve insandan insana gerçekleşen virüsün yayılma eğilimi sürüyor.

Dünyanın diğer ülkelerinde aynı yapısal bulaşı özelliklerini koruyan virüsün, alınan tedbirlere bakılırsa, ülkemizde köklü bir mutasyona uğradığı anlaşılıyor.


Mutasyonun daha çok virüsün bulaşı özelliklerinde meydana geldiği görülüyor. Virüs, enfekte edeceği insanı seçerken tercihlerini kişilerin ve mekânın farklı özelliklerine göre yapıyor.
Mutasyonu çalışan-emekli hassasiyeti kazanarak ve çalışana bulaşmayıp emekliye musallat olarak başlayan Korona virüsü, geçirdiği değişim sürecinde bu hassasiyetini daha da artırıyor.

Şu aşamada virüs, AVM’lerde alışveriş yapma yeterliği olan yetişkinlere değil, bu yeterliğe sahip olmayan öğrencilere bulaşıyor.
Otel gibi turistik mekânlarda değil, okullarda aktif hâle geliyor.
Plajlarda bulaşı kaabiliyetini kaybediyor, ama okul bahçelerinde hükmünü sürdürüyor.
Düğünlerde, asker uğurlamalarında virüsten çıt yok, okul servislerinde coşuyor.
Eğlence yerlerinden kaçıp dersliklere sığınıyor.
Merkezi sınavların kalabalığında sesi çıkmıyor, okulların seyreltilmiş eğitiminde bile öğrencinin canına okuyor.
Özel okullarda bulaşı etkisini kaybediyor, devlet okullarında bu etkiyi tekrar kazanıyor.
Yüz yüze kurslarda hiçbir öğrenciye sataşma potansiyeli taşımıyor, yüz yüze derslerde çocuklarımızın başına musallat oluyor


Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığımız, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’na danışarak 2020-2021 Eğitim Öğretim dönemini rekabet, sınav, kurs ve özel okul odaklı yüz yüze eğitimle başlatıyor. Devlet okullarında çocuğu olan velilerimiz darılmasın…
Her işin başı sağlık!

Ekranlar Kapanırken…

Eğitim Eve Sığar mı?

Bu bir “Okullar Kapanırken…” başlıklı eğitim dönem değerlendirme yazısı olacaktı. Covid-19 salgını nedeniyle okulların daha 13 Mart’ta, çoktaaan kapandığını, yerine “Yaptık mı yaptık, oldu mu oldu!” kabulüyle ekranların açıldığını anımsayınca başlığı değiştirmek şart oldu.

Okumaya devam et “Ekranlar Kapanırken…”