26-27 Haziran 2021, 2 600 000 üniversite adayının geleceklerine atacakları adımın önemli bir tarihi. Yarışa kimileri okulsuz, kimileri kurs, özel okul ve derslerle hazırlandılar. Salgın döneminde eşitsizliklerin arttığı bir süreçte ülkemizde iktidarın kamusal görev alanından çıkarıp attığı eğitim, piyasanın kucağında onun insafına terk edildi. Bu nedenle ekonomik göstergelerle eğitim göstergeleri arasında şaşmaz bir paralellik bulunuyor. “Gini katsayısı” açısından baktığımızda bu paralelliği çok net görebiliyoruz. Eğitim göstergelerimiz, toplumumuzun yaşadığı ekonomik eşitsizliğin bir aynası gibi: Ekonomide eşitsizlik eşittir eğitimde eşitsizlik!
Okumaya devam et “EŞİTSİZLİKLERİN EŞİTLİĞİ”Yazar: Mustafa Pala
Bir Haziran Öyküsü
Doksan gün doksan gece
cesaret bulaştı yediden yetmişe,
duran adama, kırmızılı kadına, bir de
polise kitap okuyan gence,
üstü başı gaz içinde.
Yabancı Dil Öğretimi – Yabancı Dilde Eğitim
Çağımızda yabancı dil öğretimi neden gereklidir, ama yabancı dilde/dille eğitim neden mümkün değildir? Bu dil yazımızın konusu, şu günlerde üniversite hazırlık çalışmalarının son düzeltmelerini yapma telaşı içindeki üniversite adaylarını yakından ilgilendiriyor.
Okumaya devam et “Yabancı Dil Öğretimi – Yabancı Dilde Eğitim”“Anadil”de Eğitim ve “Anadili” Eğitimi
Bugün ortaokul son sınıf öğrencilerimiz lise eğitimleri için merkezi sınava girdiler; üç hafta sonra da lise son sınıf öğrencileriyle mezunlar, okuyacakları üniversiteleri belirleyecekleri YKS’ye girecekler. Hem bu merkezi sınavlar nedeniyle hem de küresel salgının, eğitimin okullara dönüşü engelleme gücünü yitirmeye başladığına inancımızın yükseldiği bugünlerde eğitimin temel araçlarından biri olan “eğitim dili”nin ‘siyasi hassasiyet’ içinde de olsa bir kere daha konuşulmaya başlandığına tanık oluyoruz.
Okumaya devam et ““Anadil”de Eğitim ve “Anadili” Eğitimi”Sosyal Ağ Dili ve Türkçe
Madem 2021 “Bizim Yunus ve Türkçe Yılı”, madem yıl boyunca “Dünya Dili Türkçe” başlıklı etkinlikler planlanıyor ve madem biz de önceki yazımız “2021 Türkçe Yılı” ile konuya girdik, sürdürelim o halde…
Okumaya devam et “Sosyal Ağ Dili ve Türkçe”2021 Türkçe Yılı
Yunus Emre’ye de Türkçeye de kurulduğu günden beri ter döküp çalışan Cumhuriyet’ti; ama her ikisini de tarih boyunca dışlamış, hor görmüş bir geleneğin kalıtçıları “Yunus Emre’nin dili öz Türkçe değildir, İslami Türk dilidir.” diyorlar. Hem Türkçeyi ağdalı bir Arapça aksanıyla konuşuyorlar hem de Yunus’un “Bu dünya bir gelindir yeşil kızıl donanmış / İnsan böyle geline bakar bakar doyamaz” dizelerinde su gibi akan Türkçesini anlamıyorlar; ama “Bizim Yunus ve Türkçe Yılı” kutluyorlar!
Okumaya devam et “2021 Türkçe Yılı”“Hayat Sanat Edebiyat” 2. Yılında
Küresel salgın nedeniyle evlerimize kapandığımız son on dört ay, kabul edelim ki yaşamımızda etkili değişiklikler yarattı. Yalnızlık hissimiz artar ve hareket alanımız sınırlanırken, varoluşumuza ilişkin sorgulamalarımız ve içsel yolculuklarımız çoğaldı. Bu nedenle belki ilk kez yazı, göçmeni olduğumuz bu dijital platformda doğal ve doğrudan bir iletişim gereksinimi olarak yaşamımızda yer aldı. “Hayat Sanat Edebiyat” işte bu doğallıkla doğdu ve 24 Mayıs 2021’de birinci yılını geride bıraktı.
Okumaya devam et ““Hayat Sanat Edebiyat” 2. Yılında”Yunus Yunus Dedikleri… 3
2021 Yunus Emre Yılı’nda Yunus Emre konulu yazımızı, ona ilişkin âlim mi cahil mi, buğday mı nefes mi, Arapça mı Türkçe mi, molla mı derviş mi, divan şairi mi halk ozanı mı gibi daha çok edebi ve düşünsel yönüne ilişkin ikili sorulara odaklanarak tamamlıyoruz.
Okumaya devam et “Yunus Yunus Dedikleri… 3”Yunus Yunus Dedikleri… 2
“Yunus Yunus Dedikleri” başlıklı yazımızın ilk bölümünde Anadolu Türkçesinin büyük ozanı Yunus Emre’nin ele alınış biçimlerine ve hakkındaki kaynaklara değindik. Bu bölümde, Yunus’un yaşadığı Ortaçağ’ın sosyal ve kültürel iklimine bakıp Yunus’un yaşamına, kalıtına ve etkilerine değiniyor; hakkında tartışılan ikili soruları ele almaya başlıyoruz.
Okumaya devam et “Yunus Yunus Dedikleri… 2”Arafat’a Mektup
“Baba beyaz oyuncağım nerede?”
yarası tuzlu sözümün, yarısı sevda fakat ben Türkiyeli şair, bin şiir sana Arafat! sevmenin uslusuyla öpmenin delisi uyaklıdır iç içe ve yeni gelinle özgür Filistin. incecik kumaşlardan bir gömlek biçin kum tanecikleri dolsun içime! en yoğun uçuşları, yani yorgun kuşları ezberledin mi? kanat altlarında kurşun izleri. gök mavisi kadar serin o denizleri çıkar koynundan da çocuklara suuu n! Ariel Şaron öpemez kanadında rengini güneş kuşunun, siklamenler susuz kalır saksıda. Türkçe menekşeler gönderdim sana, Arapçada “Filistin” dediğin senin! ten ölüm karası, çöl yağmur yakarısı kum deryasında ve imgesi kavganın o kadar yalın. geriye sevişmek kalır kırımı alın, aşklar uzun kinlerin tel örgüsünde! yarası tuzlu sözümün, yarısı sevda fakat ben Türkiyeli bulut, bin yağmur sana Arafat!
Bu mektup Arafat’a 40 yıl önce yazıldı, Şaron’a küfür niyetine! 40 yıl sonra mirasçılarına ulaşması dileğiyle yayımlanıyor!