Bir Tutam Tuz

Konumuz bir kere daha ölçme-değerlendirme. Nedeni malum, haziran ayı MEB ve ÖSYM’nin, ortaokul ve lise son sınıf öğrencilerini ölçüp biçtiği bir ay; temmuzsa bunun sarsıntıları! “Değerlendirme”ye hiç girmeyelim; ama ölçmeyi bir kez daha yazalım son olur umuduyla! Son olur umuduyla; çünkü sınav odaklı bir sisteme alternatifler üretebilecek niyete ve donanıma sahip bir Milli Eğitim Bakanımız var artık!

Okumaya devam et “Bir Tutam Tuz”

Salgının Sınıfsallığı ve Sürü Bağışıklığı

1 Haziran’dan itibaren kimi muhaliflerin sözleri kadar kara, kimi iktidar beyanı kadar ak maskelerimizi, kimimiz çenemize indirip kimimiz kulağımızdan sarkıtıp, kimimiz göze bağlayıp kimimiz cebe atarak, hatta yeni modayla ele ve kola takarak “normalleşme” sürecine girmiş olduk!

Okumaya devam et “Salgının Sınıfsallığı ve Sürü Bağışıklığı”

Yaz Düşünceleri

Dallarına ağacının kuşlar konuyor
içimde sapsarı bir güneşten
sakladığım çocuğun…
Düşleri süt beyaz

Ardından damla damla sorular soruyor
durmadan tomurcuk düşündüren
yağmaktan mutlu bulutun…
Dudakları titrek saz

Sonra ıslak sırılsıklam geçip gidiyor
gergin ve yorgun suları içinden
gecikmiş bir yağmurun…
Korkuları gülden az

Bir yaz akşamı işte şuramda kırılıyor
gözü gibi sakındığı herkesten
taştan oyuncağı çocuğun…
Düşten olsa kırılmaz

Bulutla kuş taşla düş yoğun bakım istiyor
tozuyor yollar da yıllar gibi geçerken
yazları bile bozuluyor insanın…
Ki asla onarılmaz

Ekranlar Kapanırken…

Eğitim Eve Sığar mı?

Bu bir “Okullar Kapanırken…” başlıklı eğitim dönem değerlendirme yazısı olacaktı. Covid-19 salgını nedeniyle okulların daha 13 Mart’ta, çoktaaan kapandığını, yerine “Yaptık mı yaptık, oldu mu oldu!” kabulüyle ekranların açıldığını anımsayınca başlığı değiştirmek şart oldu.

Okumaya devam et “Ekranlar Kapanırken…”

Gezi Parkı Yaz Okulu

7. yılında Gezi’yi, “Yaz Okulu” eğitimi henüz devam ederken müstehzi bir üslupla 7 yıl önce yazılan bir yazıyla selamlıyorum.

Bu sene böyle oldu. Olurdu olmazdı telaşıyla soluk soluğa kaldığımız bir eğitim öğretim yılının son iki haftasına henüz girmiştik ki, birden okullar kapanıverdi. Bu kez okulları Milli Eğitim Bakanlığı değil, öğrenciler kapattı.

Okumaya devam et “Gezi Parkı Yaz Okulu”

(A)norm(al)

Ben etimolojinin yalancısıyım, Latince “norma” gönye demekmiş, marangoz gönyesi; tabi “normalis” de gönyeli, ölçüye uygun oluyormuş. Buradan gelen Fransızca “norm” kural, “normale” yani “normal” de kurala uygun demek oluyormuş. Madem öyle Yunanca olumsuzluk önekiyle kuraldışı anlamına gelen “anormal”i ve İngilizce dışı, harici, ötesi anlamına gelen “para” ile birleşince doğa yasalarına uymayan anlamındaki “paranormal”i de ekleyelim.

Okumaya devam et “(A)norm(al)”

“I Can’t Breathe!”*

Ku Klux Klan polisinin dizi altında boynun
Canım kardeşim George Floyd, nefes alamıyorsun!

Hanidir entübedir bütün insanlık
Enfekte ettiği pandemik kapitalizm denen o virüsün!

Yıllar önce binlerce kilometre ‘Irak’ta
Demişti Araplara, sen verdiğim nefes kadar özgürsün!

Burada, Soma’da, yedi kat yerin altında
Üç yüz bir madenci, bir ciğercik soluk almadan nasıl dursun?

Bir gün, hava almak için Park’a çıkmıştık
Ethem, Berkin, Mehmet, Ali İsmail, Abdocan ve ben, biliyorsun.

Kırmızılı Kadın, Duran Adam, birkaç çapulcu
Ama cesaret de bulaşıcıdır her yerde, ölmeye alışıyorsun!

Canım kardeşim George Floyd, nefes alamıyorsun!
İnsanı ezen düzenin dizi altında boynun!

*Nefes alamıyorum!

Kahramanlar ve Hainler

Ayaklarının üstünde durmaya, oraya buraya tutunarak adım atmaya yeni başlamış bir çocuk; köydeki evlerinin sundurmasında babasının tahta sandalyenin üstüne bıraktığı kutuya merakla bakıyordu. Kutu özenle açıldı, içinden daha önce hiç görmediği bir oyuncak, aman kırılır dikkatiyle çıkarıldı. Çocuk çok sevindi, ama babası onun oynamasına izin vermediği gibi, kimseyi yanına bile yaklaştırmadı.

Okumaya devam et “Kahramanlar ve Hainler”

Ubuntu Umuduyla…

Dijital bir yaşamdan başka “ev” ve “aile”yi de keşfettiğimiz Korona günlerinde, tatille özdeşleşen yazla birlikte geri sayımın başladığının işaretlerini alıyoruz gözümüz dışarda.

Sosyoloji okuryazarlarımız ve siyaset erbabı, “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!” düşüncesiyle Korona günlerinden geriye kalacaklar konusunda hem büyük beklentiler hem de büyük korkular oluşturdular toplumda.

Okumaya devam et “Ubuntu Umuduyla…”