Edebiyatımızda Öğretmen İmgesi 1

Işık, Güneş, Aydınlık…

Bu üç parçalık yazıda meramımız, toplumsal mücadelenin sönümlenmesi ve salgın sürecinin etkisiyle geri çekile çekile varlığı iyice hissedilmez olan “öğretmen”i, onun edebiyatımızın öznesi veya nesnesi oluşu üzerinden anımsamak, anımsatmak. Hem belki böylece 24 Kasım’a doğru, Reşat Nuri’nin ideolojisiz, ama toplum içinde “Çalıkuşu” gibi hareketli, kalabalık ve Şahin Efendi gibi adanmış öğretmenlerinden Ferit Edgü’nün “hindi” gibi filozof , “o” zamirince belirsiz, yalnız ve yalıtık öğretmenlerine kadar tüm öğretmenlerimize bir selam salmış oluruz!

Okumaya devam et “Edebiyatımızda Öğretmen İmgesi 1”

98. Yılında da…

Öznel Bir Tanım Denemesi

Cumhuriyet çocuğudur toplumun.
Çocuk gözünde ışık,
ışıktaki aydınlık,
aydınlıkta aymaktır.

Cumhuriyet bir bahçedir güneşli.
Bahçede anıt ağaç,
ağaçtaki dal ucu,
dal ucunda yapraktır.

Cumhuriyet kitaptır okunaklı.
O kitaptaki şiir,
şiir içinde imge,
imgede kaybolmaktır.

Cumhuriyet sevgilidir koynunda.
Sevgilinin dudağı,
dudağında acı bal,
bal içinde kalmaktır.

Cumhuriyet gülmesidir bir halkın.
O gülmenin tarihi
tarihteki çelişme
çelişmeyi aşmaktır.

Cumhuriyet aşkmaktır!

Kapitalizmin Eğitim Ahlakı

DO-GA-Nİ / SESSİZLİK

Kapitalizmin, çıtır çıtır kırıp ezdiği insanların çaresizliğini çocuk oyunlarının masumiyeti üzerinden, nasıl acımasız bir “oyun”a döndürdüğünü günlerdir konuştuğumuz, gerçeğin kurgusunu tiksinerek izlediğimiz Squid Game’in (Kalamar Oyunu) ülkesi Güney Kore’deyiz! Ama bu Netflix dizisini değil, uluslararası ölçmelerde akademik başarısıyla öne çıkan, Kalamar Oyunu kadar acımasızca rekabetçi, yarışmacı, baskıcı eğitim sisteminin pek konuşulmayan bir yanını odağına koyan 2011 yapımı Do-ga-ni’yi (Sessizlik) izliyoruz…

Okumaya devam et “Kapitalizmin Eğitim Ahlakı”

Sosyalizmin Eğitim Sorunları

CONDUCTA / HAL VE GİDİŞ

COVID-19’un, eğitimin kamusal niteliğini tümüyle silmesine ramak kaldı. İnternetiyle, bilişim teknolojileriyle “tele eğitim”, bu olanaklara sahip sınıflar için hızla kurumsallaşırken okul eğitimi geri çekiliyor. Pandemi, eğitim alanındaki eşitsizlik uçurumunu derinleştirirken, küresel sistemin kılı kıpırdamıyor. Bu sistemin dayattığı ekonomik zorluklar içinde sosyalizm, kurum-birey çatışmalarına ilişkin sorunlar yaşasa da kamusal eğitimi inşa mücadelesine devam ediyor; tıpkı Ernesto Daranas Serrano’nun Conducta’sındaki gibi…

Okumaya devam et “Sosyalizmin Eğitim Sorunları”

“İki Dil Bir Bavul” ve Bir Film

Bu hafta sonu, dilin türlü bağlamlarına ve Türkçeye ilişkin yazılarımıza bir “film arası” verelim. Bu arada Amsterdam Sinema Fonu’nun 45 000 Dolar desteği, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın mali yardımlarıyla ‘zamanın ruhuna uygun’; Batı’nın açılım sürecini dayattığı ve hükümetin de açılımcı olduğu, İmralı görüşmelerinin ve “bölgenin siyasi temsilcileri”yle mutabakatların başladığı bir dönemde çekilen “İki Dil Bir Bavul”u izleyelim.

Okumaya devam et ““İki Dil Bir Bavul” ve Bir Film”

Türkçe Eğitimi 2

Bir yabancıya Türkçe öğretebilirsiniz, ama ona Türkçe eğitimi veremezsiniz. Anlamının tüm kıvrımlarına ulaşamasanız da yabancı dilde yazılmış bir şiiri okursunuz, ama yabacı dilde şiir yazamazsınız; yabancı dilde makale okuyabilir, okuduğunuzu da anlayabilirsiniz; ama ünlemleriniz, alkışlarınız ve kargışlarınız anadilinizledir! Yabancı dil ile anadili arasındaki fark, öğretim ile eğitim arasındaki fark kadar büyüktür… Her konuda olduğu gibi bu konuda da dönüp dolaşıp Cumhuriyet aydınlığına geliyoruz!

Okumaya devam et “Türkçe Eğitimi 2”

Türkçe Eğitimi 1

Dil Bayramı kutlu olsun…

Karamanoğlu Mehmet Bey’in 13 Mayıs 1277’de “Şimden gerü hiç kimesne kapuda ve dîvânda ve mecâlis ve seyrânda Türkî dilinden gayrı dil söylemeyeler.” fermanının üzerinden 744, 26 Eylül 1932’de Cumhuriyet önderlerinin 1. Türk Dili Kurultay’ını toplamalarının üzerinden 89 yıl geçtikten sonra, 2021 “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” ilan edilmiş, ama bu konuda hiçbir şey yapılmamışken zorunlu eğitim kapsamında Türkçe eğitiminin “hâl-i pür melali”ne bakalım dedik.

Okumaya devam et “Türkçe Eğitimi 1”

Kindarların Tarık Akan’la Eğitimi

Ölümünün 5. yılında Tarık Akan’a saygıyla…

Sanat ve sanatçı deyince kin ve nefret kusan, şort giyen kıza tekme atan, saçını gösteren kadını günahkâr sayan, kadın heykelini erotik bulan, kahkaha atan kadınları iffetsiz, kızlı erkekli oynanan halkoyunlarını zina kabul eden, dekolte giyen kadına tecavüzü reva gören, sokağa çıkan hamile kadını bile ayıplayan… bu ‘kindar dindar’ların sanatla eğitimi şart!

Okumaya devam et “Kindarların Tarık Akan’la Eğitimi”

Türkçeyi Savunmak

Türkçeyi savunmak, “Dilde sadeleştirme niyetiyle çıkılan yolda Türkçemiz tarihimizin en büyük kelime katliamına maruz bırakılmıştır. Asırlar boyunca kullana kullana Türkçeleştirdiğimiz kelimelere getirilen yasaklar iddia edildiği gibi dilimizi yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmaya yetmemiştir.” (Kültür ve Turizm Bakanlığı 2019-2020 Özel Ödülleri Töreni’nde Yapılan Konuşma, 20.01.2021) diyen, içinde bulunduğu uygarlık iklimini benimseyememiş, Cumhuriyet’i içselleştirememiş bir iradenin işi değildir!

Okumaya devam et “Türkçeyi Savunmak”

Yapay Zekâ ve Dil

İnsanın duygu ve algı dünyasındaki gelişmeyi ve değişmeleri eş zamanlı yakalayabilen algoritmaların yazılmasına kadar yapay zekâ, kendi dilinin kusurlarını azaltarak gelişmeye devam edecek. Gün gelip de bu gelişme insanınkiyle eşitlenebilecek mi, işte bu sorunun yanıtı henüz belli değil. İnsanın öğrenme sürecini birebir taklit edebilecek yapay zekânın icadına kadar da belli olmayacak!

Okumaya devam et “Yapay Zekâ ve Dil”