Duvarları Dansla Aşmak

BILLY ELLIOT

İşçi sınıfını odağına alan filmler, kaçınılmaz olarak bir sınıf atlama arzusunu da barındırır. Billy Elliot’ta da Billy’nin kafasındaki “Balet mi, madenci mi?” terazisinin “balet” kefesi aşağı doğru indikçe bu eğilim öne çıkmaktadır. Sınıf atlayarak kurtuluş da doğası gereği toplumsal değil, bireysel bir kurtuluştur ve işte Billy o kurtuluşa doğru bütün gücüyle koşmaktadır.

Okumaya devam et “Duvarları Dansla Aşmak”

Üç Kadın Bir Yaşam: Virginia Woolf

“Sevgili Leonard… Cesaretle hayatın yüzüne bakmak. Her zaman cesaretle hayatın yüzüne bakmak. Ve ne için olduğunu bilmek. En sonunda bunu bilmek. Onu olduğu şey için sevmek… Ve kaldırıp bir kenara koymak. Leonard, aramızda her zaman yıllar vardı. Her zaman yıllar… Her zaman sevgi… Her zaman saatler… Virginia

28 Mart 1941’de, 200 yıllık Victoria döneminin, kişilerin biyografilerini belli bir kronoloji içinde veren İngiliz gerçekçi romanına isyan eden “Yeni Roman” öncülerinden Virginia Woolf, eşi Leonard’a dokunaklı bir veda mektubu bıraktıktan sonra, ceplerine taşlar doldurup Ouse ırmağında intihar etti. 80 yıl sonra, Michael Cunningham’ın Saatler romanından Stephen David Daldry’nin sinemaya uyarladığı aynı adlı filmle Woolf’a hüzünlü bir merhaba…

Okumaya devam et “Üç Kadın Bir Yaşam: Virginia Woolf”