Dillerin Sınıfsallığı

Sınıflı toplumlarda sosyal sınıfların belirleyiciliği muazzamdır. İnsanların düşünme biçimlerinden toplum içinde ilişki kurma biçimlerine, kültür birikimlerinden günlük davranışlarına kadar etkili olmadıkları alan yoktur. Sömürge/yarı sömürge ülkelerde bireyin antiemperyalist duruşunda da kapitalist/feodal ilişkilerin egemen olduğu ülkelerde sofrada çatal kaşık tutuşunda da bu belirleyiciliğin izlerini sürebilirsiniz. İnsanın düşünme eyleminden davranma biçimine, en geniş anlamıyla ilişki kurma pratiğini gerçekleştirdiği dilinin, sınıfsallığın bu belirleyiciliğinden bağımsız kalması olanaklı değildir.

Okumaya devam et “Dillerin Sınıfsallığı”