Yalancının Mumu…

Dilimizin yalan söylemeye olanak sağlayan en önemli özelliği eklemli yapısıdır. Anlam kuran birimlerden farklı kombinasyonlar yapabiliriz. O yüzden yalan söylemekte mahiriz! Hayvanlara gelince, onlar isteseler bile yalan söyleyemezler; kuşun cıvıldaması, köpeğin havlaması, yılanın tıslaması… eklemsizdir nasıl yalan üretebilir ki?

Okumaya devam et “Yalancının Mumu…”

Böcek, Sinek ve Dil

OECD raporuna göre Türkiye’de 100 kişiden 40’ı okuduğunu anlamıyormuş. 450 kelimelik mektubu iki gündür okuyan politikacı, gazeteci, panelist ve analistlerden farklı sesler yükseldiğine göre ya bunlar o 40 kişi içinde ya da mektup yoğun bir sembolizmle yazıldı. Yazı mektupla değil, “anlamak”la ilgili…

Okumaya devam et “Böcek, Sinek ve Dil”

Ne diyorsun aslanım?

HAYVAN DİLLERİ

İnsan türü olarak kendi doğal dilimizde bile birbirimizi anlamaktan bu kadar uzakken, hayvanların dilinde onlarla iletişim kurabilme düşünü, olur da bir gün gerçekleştirebilirsek, en çok da yalan söylemenin hayvan dilinde mümkün olmadığına sevineceğim!

Okumaya devam et “Ne diyorsun aslanım?”

Cahil Hoca, Çin Odası’nda!

Bu yazımızda Cahil Hoca Jacotot’un bilmediği bir dili, dilini bilmediği öğrencilere öğretme deneyimi üzerinden dil edinme sürecine odaklanmak ve yapay zekâ teknolojisinin bu alana sunduğu olanakların sınırlılığına dikkat çekmek istiyoruz.

Okumaya devam et “Cahil Hoca, Çin Odası’nda!”

2024’ün Sözcükleri

2024 yılının sözcükleri bazı ortak temaları öne çıkarıyor. “Beyin çürümesi”, “kutuplaşma”, “kalabalık yalnızlık” gibi kavramlar, öncelikle kapitalizmin, sosyolojik ve kültürel olarak derin bir krizin içinde olduğuna işaret ediyor. Toplum olarak açık bir “kutuplaşma”nın içine itilen insan, birey olarak derin bir “yalnızlığına” gömülmüş, “çürüyor”!

Okumaya devam et “2024’ün Sözcükleri”

‘Güzel Adlandırma’ Güzel mi?

Güzel adlandırma cennetinde yaşıyoruz. Vergi ve ürünlere yapılan zamları, çok “güzel” adlandırıyoruz: “Yönetilen ve yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamaları”. “Ekonomik önlemler paketi” adeta bir hediye paketidir, kurdeleyle bağlanmış! Enflasyon “alım gücünde azalma”, bütçe açığı “kamu maliyesinde disiplin”. Süreç zarar görmesin, PKK’ye “Kandil”, terörist başına “İmralı” deyin!

Okumaya devam et “‘Güzel Adlandırma’ Güzel mi?”

Bozulmanın Anlamı, Anlamın Bozulması

Postmodernist düşünme biçimi, toplumu, kültürü ve anlamı atomlarına kadar çözdü. Bunu daha doğru bir anlam üretmek için yapmadı, tersine anlamı çözdüğü yerde kocaman bir boşluk yarattı. Sonuç, anlamlar, değerler, ilkeler çözüldü, bağlamsız kılındı. Dünyayla birlikte ülkemiz de artık en büyük sorunları, bir dil ve anlam kriziyle birlikte yaşıyor.

Okumaya devam et “Bozulmanın Anlamı, Anlamın Bozulması”

Faşizmin Dili

Victor Klemperer’in dediği gibi, “Sözcükler, küçücük arsenik dozları olabilirler. Farkında olmaksızın yutulurlar, bir etki yaratmıyor gibi görünürler ama bir zaman sonra zehir etkisini gösterir.” Naziler Almancayı aldı, bütün dünya kaybetti. Türkçeyi teslim edersek, Cumhuriyet’i geri almak çok daha zor olacak!

Okumaya devam et “Faşizmin Dili”

Anayasanın Semantiği

Öyle anlaşılıyor ki siyasal İslam’ın ve etnik siyasetin bozduğu dilimizi de semantik üzerine çalışan dilbilimciler değil, Türk Aydınlanması’nın temel değerlerini içselleştirmiş ve bu uğurda mücadele eden Cumhuriyetçiler düzeltecek!

Okumaya devam et “Anayasanın Semantiği”

ço koföço fö koçköç oççokçoço

İnsanoğlu dünyanın her yerinde, başı derde düştüğü her durumda bunun çaresini büyük bir yaratıcılıkla ortaya koydu. Nihayet ıslık diliyle, sadece doğa koşullarının neden olduğu iletişim engellerini ortadan kaldırmadı; birtakım sosyal olgularla mücadele edip yurdunu ve kendini korumasını bildi; grup, örgüt, devlet gibi otoriteler karşısında varlığını savundu.

Okumaya devam et “ço koföço fö koçköç oççokçoço”