Pehlivan Ali Wittgenstein’e Karşı!

Dil sosyolojisi, dil ile toplumsal pratikler arasında ilişki kurmayı sever; bireylerin dili kullanma biçimlerinin, içinde bulundukları toplumsal sınıf ve kültürel ortam tarafından belirlendiğini vurgular. Aynı dili kullananların bile iletişim kurmada yaşadıkları zorluk, buradan kaynaklanıyor olabilir mi?

Okumaya devam et “Pehlivan Ali Wittgenstein’e Karşı!”

Dostoyevski Perdesinde Demirkubuz Filmleri

Marks, kişisel olarak kralcı ve muhafazakâr bir yazar olan Balzac’ı “gerçekliğin en büyük sosyoloğu” olarak nitelendirir ve Kapital’de bile onun karakterlerine atıfta bulunur. Balzac’ı Marks gibi okumak; sanatın ve edebiyatın toplumsal bir laboratuvar olduğunu görebilmektir. Değilse Dostoyevski perdesinde Zeki Demirkubuz filmlerini doğru anlamak olanaksızdır.

Okumaya devam et “Dostoyevski Perdesinde Demirkubuz Filmleri”

İki Hitabe ve İki Gençlik Tasavvuru

19 MAYIS’IN 106. YILINDA

Atatürk’ün bağımsızlık ve Cumhuriyeti savunmakta mücadele vurgusu, ulusal güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya olduğumuz bugün hâlâ büyük önem taşımaktadır. Necip Fazıl’ın çağrısı ise, Cumhuriyet’in önünde İslam temelli bir karşı devrim cephesi inşa eden Başyücelik Devlet Modeli’nin takipçisi olan siyasilere rehber olmaktadır…

Okumaya devam et “İki Hitabe ve İki Gençlik Tasavvuru”

Genç Fidanlar, Mahûr ve Müjgân’a Dair

Attila İlhan’ın Mahûr adlı şiiriyle, “bir yangın ormanından püskürüp güneşten ışık yontarak kendilerini “Tam bağımsız Türkiye” mücadelesine adayan “genç fidanları” anarken, Müjgân’a yapılan “kirpik” muamelesi bir son bulur umuduyla…

Okumaya devam et “Genç Fidanlar, Mahûr ve Müjgân’a Dair”

Dadaistlerden Dataistlere Anlamın Tükenişi

‘Enformasyon kapitalizmi’nin veri burjuvaları olan ‘data’istler, postmodern silahlarıyla bilişsel varlığımızı kurşunluyorlar. Siyasal ve toplumsal bağlamda bu kurşunlara gelen ise halk oluyor! Dadaistler bile dataistler kadar zarar vermediler anlama…

Okumaya devam et “Dadaistlerden Dataistlere Anlamın Tükenişi”