Vincent’ten Sevgilerle…

Deli ve Dâhi Bir Ressam: Van Gogh

27 Şubat Zihin Dinlendirme Günü’nde, zaten 364 gün dinlendirdiğimiz zihnimizi sanatla, sinemayla, karmaşık ruhların ve zihinlerin ressamı Van Gogh’la çalıştıralım biraz; zira 27 Şubat, doğayı ve yaşamı tuvalde yıkıp yeniden kuran, zihnimizi hareket ettiren renklerle boyayan ressamların da günü! Loving Vincent, 125 ressamın 1000 tuval üzerine çizdiği 853 sahne için 65.000’den fazla çerçeve ile çekilmiş deneysel bir film.

Okumaya devam et “Vincent’ten Sevgilerle…”

Ankara’nın Salih Bolat’ı

Salih Bolat’ın 40 yıllık şiir serüvenini iki dönemde okuyabiliriz: İlki, biçimde anlatımsallığın öne çıktığı, temada sosyal görüngülerin önde, bireyin hemen arkada olduğu, Gece Tanıklığı’na (2000) kadar devam eden Ankara Dönemi. İkincisi, tahkiyenin yoğun bir imgesellik kazandığı, bireyin önde, sosyal temaların hemen arkada olduğu İstanbul Dönemi.

Okumaya devam et “Ankara’nın Salih Bolat’ı”

Dil ve Devlet

Mademki dil, insanların kültürel yaşamları, eğitim düzeyleri, sosyal durumları, ekonomik ilişkilerdeki konumlarıyla bu denli etkileşim içindedir ve mademki ulusal dilin sınıfsal niteliği, insanların toplumsal statülerinin sürmesinde bu denli etkilidir; o halde devletlerin dil politikaları sadece bir kültürel gösterge değil, iktidarların sınıfsal tercihidir de. Buradan devam edebiliriz…

Okumaya devam et “Dil ve Devlet”

Dil – Eğitim İlişkisi

Dillerin sınıfsallığını ve bunun eğitimde akademik başarıya etkisini tartışmak zorundayız. Eşitsizlik üreten eğitim çarkının, alt sosyal sınıflar aleyhine dönüp durmasının temel nedeni; sosyal sınıfların yaşam, kültür, ilişki biçimlerine göre belirlenen dil tutumları ve o dilin sınıfsal karakteridir. Sorun bu kadar yapısaldır, çözüm de o kadar yapısal olmalıdır.

Okumaya devam et “Dil – Eğitim İlişkisi”