Dil olgusunu “silah” ve “hediye” metaforlarıyla anlatmak, hem can sıkıcı hem gönül alıcıdır! Çünkü tatlı diliyle yılanı deliğinden çıkarabilen insan, dostun bir acı sözüyle ölebilir de… Demek ki “dil” toplum dünyasına ait duruk bir dizge, “söz” ise toplum içinde bireyin devinen psişesidir. “Dil”deki belirlenimcilik “söz”de yumuşar, tıpkı Yunus’un “Söz ola ağulu aşı bal ile yağ ede bir söz” dizesindeki gibi.
Okumaya devam et “Dilsel Belirlenimcilik”Dilsel Belirlenimcilik
ARRIVAL/GELİŞ