Edebiyat-Hukuk Savaşları

HOWL/ULUMA

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra gelişen refah ile toparlanan üst orta sınıfın; kapitalizmin modernist yaşamından, kalıp değerlerinden sıkılmış çocuklarıydı Beatlar. O çocuklardan biri, huzursuzlukla yaşadığı hayatı 27 yıl önce huzur içinde terk eden Irwin Allen Ginsberg’di. Doğumunun 98. yılında edebiyat ve hukukun savaş alanı olan Howl (Uluma) şiiriyle anıyoruz Ginsberg’i.

Okumaya devam et “Edebiyat-Hukuk Savaşları”

Jacotot, Çin Odası’nda!

Tek kelime İtalyanca bilmiyorsunuz ve yine tek kelime Türkçe bilmeyen bir İtalyan’a Türkçe öğreteceksiniz. Başarabilir misiniz? Fransız öğretmen ve eğitim filozofu Joseph Jacotot, tam da bu ‘soru’nun ortaya koyduğu bir ‘sorun’la karşı karşıya kaldı! Tek kelime Flamanca bilmiyordu ve yine tek kelime Fransızca bilmeyen Flaman gençlere Fransızca öğretecekti.

Okumaya devam et “Jacotot, Çin Odası’nda!”

Nuh’un Gemisinden Bandırma Vapuru’na

19 Mayıs 1919’un 105. yılında “istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşmüş, birinci vazifesi onu muhafaza ve müdafaa etmek olan Türk gençliğinin, içinde bulunacağı vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeden vazifeye atılmak için” Bandırma Vapuru’ndan başka bineceği bir gemi yoktur!

Okumaya devam et “Nuh’un Gemisinden Bandırma Vapuru’na”

Öğretmenin Pirus Zaferi

ONE EIGHT SEVEN/187

İstanbul’da disiplin suçları nedeniyle okuldan atılan 17 yaşındaki lise öğrencisinin, okul müdürü İbrahim Oktugan’ı öldürmesi; okul katliamlarında sicili kabarık Amerika’yı ve bu cinayetlerden birine odaklanan, Kevin Hal Reynolds’ın “One Eight Seven” filmini bir kere daha, ama bu kez dikkatle izlememizi gerekli kılıyor; çünkü ABD’nin bu şiddet üreten sosyolojisi, müttefiklerini ve sömürgelerini de etkiliyor.

İbrahim öğretmen için

Okumaya devam et “Öğretmenin Pirus Zaferi”

Devlet-Sanat İlişkisi Bağlamında Tarkovski Sineması

IVAN’IN ÇOCUKLUĞU’NDAN KURBAN’A

Hayatlarını ideallerine adayan, inançları için mücadele eden, bu uğurda kendilerini feda edebilen karakterleri gibi Andrey Tarkovski de idealleri için sanatını araçsallaştırmaktan çekinmez. Sosyalist bir sanatçının düşünceleri uğruna mücadele etmesi gibi, o da en iyi bildiği yol olan sinema sanatıyla, insanlığı o büyük uyum dünyasına taşımak için çırpınmıştır diyebiliriz, gönül rahatlığıyla…

Okumaya devam et “Devlet-Sanat İlişkisi Bağlamında Tarkovski Sineması”

Yıkımdan İnşaya Cumhuriyet ve Eğitim

Bakan’ın “aklıselim, kalbiselim ve zevkiselim sahibi nesiller” yetiştirmek için övünerek açıkladığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”nin felsefesi, şu kavramlara dayanıyor: “Epistomolojik bütünlük, ontolojik bütünlük, zamansal bütünlük, aksiyolojik olgunluk, erdem, değer, eylem…” Bu terminoloji çağdaş, bilimsel, ulusal ve demokratik bir eğitime mi ait, yoksa ehil ve kâmil bir mürşidin gözetim ve denetiminde, cilalanmış tekke tedrisine mi?

Okumaya devam et “Yıkımdan İnşaya Cumhuriyet ve Eğitim”

Üstünle Normalin Eşitliği

GIFTED / DEHA

“23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” tamlamasının “Çocuk” kısmını, rock ritmli danslarla balonlar uçurarak geçiştiremeyiz. Çocuklarımızın en temel insani gereksinimlerini göz ardı edip dörtten beşten seçmeli merkezi sınavlara kilitleyen eğitimlerini ve bu sisteme ortak oluşumuzu bir de bu çerçevede sorguya çekmemiz gerekiyor.

Okumaya devam et “Üstünle Normalin Eşitliği”

Metnin Kuruluşu ve Yıkılışı

KİL TABLETTEN SİLİKON TABLETE

İnsanlığın, yazının ve metnin kuruluşuna yüzyıllardır verdiği yoğun emek, günümüzde kapitalizmin tutulduğu kültür kriziyle boşa düşmüş görünüyor. Kriz, yazarı da yazıyı da düşünceyi de dağıtıp göz gözü görmez bir toz bulutuna çeviriyor! Kil tabletlerde kurucu bir kekelemeyle başlayan yazı uğraşı, silikon tabletlerde yıkıcı bir postmodern kekelemedir artık!

Okumaya devam et “Metnin Kuruluşu ve Yıkılışı”

HAYSANED 5. Yılında

MUSTAFAPALA.BLOG
Hayat Sanat Edebİyat


Mart 2020’de yedi kategoride başladığımız yayının 5. yılında toplam 292 yazıya ulaştık. Yazılarımızın 7’si Yaşam, 16’sı Şiir, 35’i Edebiyat, 47’si Dil, 48’i Eğitim, 52’si Güncel ve 87’si Sinema kategorisinde yer aldı ve her yazı ilgili olduğu ortalama 40 facebook grubunda paylaşıldı.

Yazılarımızı okuyup paylaşan, yorumlarını esirgemeyip değerlendirme veya eleştirileriyle katkı sunan, üçüncü kişilerin bilmesini istemeyip gruplarında sessiz kalan, düşüncelerimize katılmamakla yetinmeyip yazılarımızla ilgili savcılıklara şikayet dilekçesi yazmaya üşenmeyen tüm takipçi ve okurlara teşekkür ederiz.

mustafapala.blog

https://www.instagram.com/haysaned

https://www.instagram.com/mustafaapala_

Gorgias’tan Günümüze Retorik

Halkı ikna ve inandırmaya şiddetle ihtiyaç duyulan seçim dönemlerinde, kişisel çıkarlarını toplum yararının önüne koyan politikacıların seçim kampanyalarında retorik, Aristoteles’in yükselttiği ‘etkili iletişim stratejisi’ derecesinden Gorgias’ın dilindeki ‘kandırma aracı’ derekesine düşüvermektedir.

Okumaya devam et “Gorgias’tan Günümüze Retorik”