“Anday Şiiri”nin Grameri

“Şair burada ne söylemek istemiş?”

Milas Belediyesi, Melih Cevdet Anday’ın yazları yaşadığı Ören’de 26 Ağustos’ta başlayan ve üç gün süren Melih Cevdet Anday Sempozyumu düzenledi. Halim Şafak’ın moderatörlüğünde gerçekleşen sempozyumda ilk gün Melih Cevdet’in Anday’ın şair ve yazarlığı çeşitli yönleriyle incelenip tartışıldı. Sempozyum bildirilerinin yer aldığı Melih Cevdet Anday: ‘Rahatı Kaçan Ağaç’ kitabı okurlara dağıtıldı. Aşağıdaki metin, sempozyumda yaptığım konuşmadır.

Okumaya devam et ““Anday Şiiri”nin Grameri”

Yalan ve Dil 3

“Evrensel Dilbilim”

Yusuf Aksu, arayıp bulamadığının tesellisini, dilini şivesiyle konuşan apartman hizmetlisi Cemile’de, onun dinlediği türkülerde, söylediği deyimlerde, ettiği küfürlerdeki doğal ve arı dilinde bulur. Onun ve Dostoyevski’nin “Budala”sındaki gibi edebiyat aracılığıyla dilin doğal olabileceğini kavrar. Cemile, insanın yitirdiği dili bulma olanağını içinde taşırken Budala’nın saflığı ve doğallığı, yalanın ve yapayın karşısına bir kale gibi dikilir!

Okumaya devam et “Yalan ve Dil 3”

Yalan ve Dil 2

‘Göstergebilim’in Yanılgısı

“Efsanevi Dilbilimci”, “Büyük Türk Dilbilimcisi”, “Emekli Profesör” gibi kendisine yak(p)ıştırılmış “yalan” sıfatını reddetme cesareti gösteremeyen Yusuf Aksu; çevirmen, dilbilimci, romancı, öykücü Tahsin Yücel’in elinde Yalan romanının bir “antikahraman”ı olarak, yaşamın tüm yalanlarının nasıl oluşturulup sürdürüldüğünün bir “göstergesi” ve toplumsal ikiyüzlülüğün açıklayıcı bir parodisi olur çıkar.

Okumaya devam et “Yalan ve Dil 2”

Yalan ve Dil 1

Yazının Dile Tarihsel Önceliği

Anlaşılan, Yunus Aksu’nun “Evrensel Dilbilim” arayışı, Babil mitinde anlatılan, Tanrı’nın insanların birbirlerini anlamamaları için dillerini karıştırmasından önceki gibi, bütün insanların birbirlerini anlayabildikleri doğal bir dil arayışından başka bir şey değildir. Bugün şiddetle ihtiyaç duyduğumuz doğal ve yalansız bir dil!

Okumaya devam et “Yalan ve Dil 1”