Yıllar önce George Orwell’in “1984”ünü okuduğumda irkilmiştim. İrkilmiştim, çünkü bu distopik roman, despotik bir yönetimin, toplumda insanların sürekli ve sistematik bir biçimde gözlenmesini, izlenmesini; hatta düşünme yasağını polis gücüyle nasıl kurumsallaştırdığını anlatıyordu. Roman, Stalin Sovyetler’ine göndermeler yapsa da aslında onun ötesinde bir zamana ve mekâna sesleniyor; tüm totaliter rejimleri bombalıyordu!
Okumaya devam et ““Yenisöylem / Çiftdüşün””