Yalan ve Göndergeci Kuram

Dilin, ‘yalan’ı ‘doğru’dan ayırıp anlamsız kılacak bir yapıya ihtiyacı var. Söz doğruysa anlamlı, yalansa anlamsız olmalı! Olmalı ki ne bir daha Kabataş yalanı tekrarlanıp durmalı ne de “Küresel ısınma ve iklim değişikliği yalan!” yalanı söylenebilmeli.

Okumaya devam et “Yalan ve Göndergeci Kuram”

Dil Edinimi ve Anadil Eğitimi

Anadil ve eğitim karşılıklı etkileşimi kaçınılmaz kılıyor. Etkileşim, yalnızca dilsel becerilerin geliştirilmesini değil, aynı zamanda bireyin düşünce dünyasının, toplumsal kimliğinin ve bilişsel yetilerinin inşasını, yani bireyin eğitimini de kapsıyor.

Okumaya devam et “Dil Edinimi ve Anadil Eğitimi”

Edebiyat-Sinema İlişkisi Bağlamında Benşilik ve Film Betimleme Yazarlığı

Edebiyat-sinema ilişkisi denince, iki sanatın dramatik yapı ortaklığı ve edebiyattan sinemaya uyarlamalar akla geliyor. Bu ilişkide sinema, edebiyatı kendi diline dönüştürüyor. Oysa yıllar önce benşiler ve bugün de film betimleme yazarları, sinemanın dilini edebiyatın diline çevirerek onu daha erişebilir ve daha sosyal kıldılar, kılıyorlar

Okumaya devam et “Edebiyat-Sinema İlişkisi Bağlamında Benşilik ve Film Betimleme Yazarlığı”

Eğitimin Sınıfsallığı ve Kerkenezin Eğitimi

KES, KEN LOACH

Kapitalist sistemin rekabetçi, yarışmacı eğitimi, burjuva sınıfının sınavlara daha iyi hazırlanabilen avantajlı çocuklarına “nitelikli” eğitim sağlayıp avantajlı iş olanakları yaratır. Onlar da bu avantajlarını kendi çocuklarına aktararak çarkın dönmesine süreklilik katar… Bütün kapitalist ülkelerde; Türkiye dahil!

Okumaya devam et “Eğitimin Sınıfsallığı ve Kerkenezin Eğitimi”