“Sen de mi Brutus?”

SHAKESPEARE, JULIUS CAESAR

Baştan uyaralım, güncel politik mesajlarla işimiz yok; yazımızın başlık cümlesi de günümüzün Brutus’larına değil! Onu, 2068 yıl önce Roma Cumhuriyeti’nin “tek adamı” olmak isteyen Senatör Caesar, bu isteğini engellemek için kendisini sırtından hançerleyen Brutus’a söylemiş… ve Roma Cumhuriyeti imparatorluk olmuş! Zaman ne kadar da hızlı akıyor…

Okumaya devam et ““Sen de mi Brutus?””

Anayasanın Semantiği

Öyle anlaşılıyor ki siyasal İslam’ın ve etnik siyasetin bozduğu dilimizi de semantik üzerine çalışan dilbilimciler değil, Türk Aydınlanması’nın temel değerlerini içselleştirmiş ve bu uğurda mücadele eden Cumhuriyetçiler düzeltecek!

Okumaya devam et “Anayasanın Semantiği”

ço koföço fö koçköç oççokçoço

İnsanoğlu dünyanın her yerinde, başı derde düştüğü her durumda bunun çaresini büyük bir yaratıcılıkla ortaya koydu. Nihayet ıslık diliyle, sadece doğa koşullarının neden olduğu iletişim engellerini ortadan kaldırmadı; birtakım sosyal olgularla mücadele edip yurdunu ve kendini korumasını bildi; grup, örgüt, devlet gibi otoriteler karşısında varlığını savundu.

Okumaya devam et “ço koföço fö koçköç oççokçoço”

Sanatçının Gerçeklik Arayışı

NEVER LOOK AWAY/ASLA GÖZLERİNİ KAÇIRMA

Toplum ve birey yan yana duran iki yalıtık nesne değil, gerçeklik ve sanat gibi ilişkisel bir varoluşsa; sanatçı ‘sosyal realizm’le sınırlı sanat yaklaşımına bireysel gerçekliğini de katabilir ve böylelikle toplumcu gerçekçilik ile bir üst aşamada yeniden buluşabilir; Donnersmarck’ın Asla Gözlerini Kaçırma’sındaki Kurt Barnert gibi…

Okumaya devam et “Sanatçının Gerçeklik Arayışı”