Sinemacı Halk Adamı Nakıp Ali

Sinema Bir Mucizedir

Nakıp Ali, 1897 Gaziantep doğumlu, Kurtuluş Savaşı’nda Antep savunmasının “Bombacı Ali”si. Gaziantep’in Alleben akarsuyundan sonra ikinci simgesi. Cumhuriyet’in ilanından hemen sonra, 1924’te, elektriğin bile olmadığı Antep’te ilk sinema salonunu kurdu ve şehre ilk filmi getirdi. Onu Ülkü Tamer anılarından öykülerine, Başar Sabuncu ve Memduh Ün de sinemaya taşıdı. Ben onların yalancısıyım!

Okumaya devam et “Sinemacı Halk Adamı Nakıp Ali”

Öğretmene Saygı Duruşu

MORRIE’YLE HER SALI

UYARI: Bu yazının konusu olan Mick Jackson’un Morrie’yle Her Salı adlı filmi , Mustafa Kemal Atatürk’ün, kariyer basamakları sınavıyla “Başöğretmen” olduğunu sanan, öğrencileri ve öğretmenleri kapitalizmin temel dinamiği olan acımasız bir rekabetin içine iten, onları dörtten seçmeli sınavlarla yarıştırıp sınıflandırarak nesneleştiren eğitim yöneticileri için sakıncalıdır!

Okumaya devam et “Öğretmene Saygı Duruşu”

Öğretmenin Hayatla Sınavı

Çürümeye yüz tutmuş kapitalizmin öğretmen için son icadı, onu “Öğretmenlik Meslek Yasası”nın hiyerarşisine ve performans sistemi içine sıkıştırmaktır. “Gönül Yarası”nda, sona erenlerin, yitip gidenlerin yönetmeni Yavuz Turgul, gönlü yaralanan, eridikçe aydınlatan bir mum gibi yanan öğretmene ağıt yakıyor. Cumhuriyet öğretmeni bu ağıtı, destana çevirecektir kuşkusuz!

Okumaya devam et “Öğretmenin Hayatla Sınavı”

Picasso’yla Resim Yolculuğu

Picasso’nun Gizemi

“Bir sanat eseri, insanı etkilemeli… Onu kışkırtmalı ve sarsmalı.”  diyen Pablo Picasso 141 yaşında. Resim tarihinin en ünlü iki tablosundan biri olan Guernica’yı işaret ederek ‘Bunu siz mi yaptınız?’ diye soran Nazi subayını, ‘Siz yaptınız!’ diye yanıtlayan bu dâhi/deli’yi anlamak için Henri-Georges Clouzot’un, ünlü ressamın doğaçlama yaratma sürecine tanıklık etmek için, yine aynı doğaçlama çekimle kotardığı belgesel iyi bir fırsat.

Okumaya devam et “Picasso’yla Resim Yolculuğu”

Sinema ‘Ses’leniyor…

Singin’ in The Rain/Yağmurda Şarkı Söylemek

Alan Crosland, sinema sanatının bilinen ilk sesli filmi The Jazz Singer’i (Caz Şarkıcısı), 95 yıl önce çekti. Film, 6 Ekim 1927 yılında vizyona girdi. Girince de Macar estetisyen Béla Balázs’ın dediği gibi “İşte o zaman korkunç bir şey oldu: Duyulan sözlerin inanılmaz abesliği, bakış ve jestlerin insani derinliğini silip süpürdü.” Sinemanın bu ‘ses’lenme sürecini Gene Kelly ve Stanley Donen imzalı Singin’ in The Rain’de izleyebiliriz:

Okumaya devam et “Sinema ‘Ses’leniyor…”

Sinemada Devrim, Devrimde Sinema

Le Redoutable / Godard ve Ben

13 Eylül 2022’de Jean-Luc Godard, İtalyan Yeni Gerçekçiliğinin etkisiyle Fransa’da başlayıp dünya sinemasını etkileyen Yeni Dalga (La Nouvelle Vague) akımının kurucularından senarist ve yönetmen Jean-Luc Godard‘ı (91) ötenazi marifetiyle öldürdü. Belki de o, Doğu Rüzgârı’nın çekiminde, “Tamam çocuklar, çoğunluğa katılıyorum!” dediğinde öldürmüştü kendini, içindeki devrim idealiyle birlikte! Ayrıntılarını Michel Hazanavicius’un Godard ve Ben filminde bulabiliriz...

Okumaya devam et “Sinemada Devrim, Devrimde Sinema”

“Şiir, ihtiyacı olanındır!”

Il Postino / Postacı

Nüfus adıyla Ricardo Eliezer Neftalí Reyes Basoalto, bizim bildiğimiz adıyla Yirmi Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı’nın şairi Pablo Neruda, 12 Temmuz 1904’te doğdu; 23 Eylül 1973’te siyasi mücadelelerle ve şiirle dolu 69 yıllık fiziki bir hayatı geride bırakarak dünya edebiyatının ve devrimler tarihinin unutulmazlar listesine yazıldı. Biyolojik yokluğunun 49’uncu, poetik ve politik varlığının 99’uncu yılında Michael Radford’un 1994 yapımı Il Postino (Postacı) filmi ile selamlıyoruz.

Okumaya devam et ““Şiir, ihtiyacı olanındır!””

Bir Büyüme ve Yol Hikâyesi

Captain Fantastic

Okulu, eğitimi konuşmaya devam ediyoruz; malum eylüldeyiz. Ama aynı şeyleri okumaktan sıkıldıysanız, eğitimde, okulda farklı deneyimlerden söz edebiliriz: Başka okullar, alternatif pedagojiler, formel olmayan yaklaşımlar ya da Finlandiya örneğindeki gibi, okul dışı öğrenme mekânları… Matt Ross’un Captain Fantastic’inden başlayabiliriz.

Okumaya devam et “Bir Büyüme ve Yol Hikâyesi”

Hak Mücadelesi Olarak Eğitim

Birinci Sınıf Öğrencisi/The First Grader

Ülkemizde sınavla sadece öğrenciyi değil öğretmeni de yarıştıran, rekabetçi, bireyci sistem eğitime başlarken, Kenyalı “Birinci Sınıf Öğrencisi”nin (The First Grader) destansı eğitim hakkı mücadelesiyle, okulun sadece okuma yazma ve dört işlem becerilerini edinme mekânından ibaret olmadığı; ülkelerin bağımsızlığı, insanların özgürlüğü ve diğer tüm hakları için eğitimin şart olduğu bir kere daha “çaresiz geliyor aklıma”!

Okumaya devam et “Hak Mücadelesi Olarak Eğitim”

Sinemada Sürrealist İtiraz

Orfe Üçlemesi/Orphic Trilogy

Şu kadarını da biz ekleyelim ki Sürrealizm, bir gençlik ateşi olarak saman alevi gibi çok yakıcı başlıyor, ama zamana çabuk yeniliyor; sanatçının yaşı ilerledikçe o ateş kendisiyle sınırlı kalsa bile bir köze dönüşüp zamana meydan okuyor. Bir Şairin Kanı’ndaki imgelerin örtüsünün Orfe‘den sonra Orfe’nin Vasiyeti’nde usulca sıyrılıp düşmesine bakılırsa, buna Jean Cocteau’nun 30 yıla yayılan üçlemesi iyi bir örnek.

Okumaya devam et “Sinemada Sürrealist İtiraz”